Pandemiyle Mücadelede Yama Yöntemi: Diş Hekimleri ve Filyasyon – Meçhul Diş Hekimi*

tarafından tdh
0 Yorum Yap

11 Mart’ta Türkiye’de ilk koronavirüs vakasının duyurulmasının ardından tüm kamu sağlık kuruluşlarında elektif işlemlerin durdurulmasıyla birlikte kamu diş hekimliği hizmeti veren ağız diş sağlığı merkezi (adsm)  ve hastanelerinde (adsh) de rutin diş tedavileri askıya alınmış, 17 Mart tarihli sağlık bakanlığı yazısı ile yalnızca acil diş tedavilerinin yapılması kararlaştırılmıştır.

Acil diş hekimliği tedavileri devam ederken 25 Mart 2020 tarihinde gece yarısı çıkan bir yazıyla İstanbul’da ağız diş sağlığı hizmeti veren 23 hastaneden (4 adsh 19 adsm ) 1000’in üzerinde diş hekimi ve sağlık personeli filyasyon ekiplerinde görevlendirilmek üzere 36 ilçe sağlık müdürlüğüne gönderildi. İlk görevlendirmelerin üzerinden 1 ay geçtikten sonra İstanbul’da ilave görevlendirmeler yapıldı. Ankara ve İstanbul’un ardından Türkiye çapında diş hekimlerinin büyük bir çoğunluğu illerde filyasyonda görevlendirildi.

Peki halk sağlığı uzmanı olmayan, pandemide saha çalışmaları için herhangi bir pratiği bulunmayan diş hekimleri filyasyonda ne yapmakla görevlendirildi?
*Covid(+) kişilerin semptomlu direkt temaslılarından PCR testi için ağız ve burun sürüntüsü almak,
*Kapı kapı dolaşarak kişilerin semptom bilgilerini halk sağlığı yönetim sistemde güncelleyip onam almak,
*Son eklenenle birlikte toplumsal bağışıklık çalışmasında, antikor testinin yapım aşamasında yer alarak TÜİK’e toplumsal tarama verilerini aktarmak.

Tüm bu görevleri ilk kez yapacak olan diş hekimleri ilçe sağlık müdürlüklerinde verilen yarım saatlik bilgilendirme eğitimiyle ve gönderilen pdf kılavuzları okuyarak pandemi sürecini temelden etkileyen PCR testlerini yapmak üzere sahaya çıkartıldı. Peki filyasyon işlemini diş hekimleri yaparken, sürecin başında sağlık bakanının açıklamalarında bu işlemleri aile hekimlerinin yaptığını söylemesinin ve diş hekimlerinden hiç bahsetmemesinin nedeni neydi? Çünkü aslında tüm bu saha çalışmaları Türkiye’de birinci basamak sağlık sistemi tarafından yürütülmeliydi. Tam da burada birinci basamak sağlık sisteminin eksikliği tampon personel olarak diş hekimleri üzerinden kapatılmaya çalışıldı. Bakanlıkça yürütülen bir sistemde yabancısı oldukları bir alanda sürekli yeni görevler yüklenen diş hekimleri mesleki açıdan tüm vasfını yitirerek sağlık bakanlığının ara elemanı haline gelirken ilçe sağlık müdürlükleri pandemiyle ilgili tüm işlemlerin merkezi oldu. Tüm bu süreç ilerlerken ne yazık ki Türk Dişhekimleri Birliği’nden diş hekimlerinin mesleki alan sınırlamalarıyla ilgili bir karşı çıkış yükselmedi.

Görevlendirilmeler sırasında kamuda diş tedavisi yürüten sağlık kurumlarında durum ne oldu?
25 Mart itibariyle asgari personel bırakılan ağız diş sağlığı merkezleri ve hastanelerinde yalnızca acil diş tedavileri devam etti. Toplumun ağız ve diş sağlığı ciddi oranda sekteye uğradı. Kurumlarda kalan diş hekimleri tüm acil yükünü asgari personelle karşılamaya çalıştı. Birinci basamak sağlık sisteminin eksikliği ve etkili bir sevk zincirinin olmaması ciddi bir hasta birikimine yol açtı. Pandemi kapsamında görevlendirilen diş hekimleri kendi kurumlarına döndüğünde ve süreç “normalleştiğinde” bu sefer de birikmiş hasta yükünün altında kalacaktır.

Genelde pandeminin nasıl yürütüldüğü özelde ise diş hekimliğinin pandemi koşullarında geldiği pozisyona bakıldığında tablo, sağlık sisteminde birinci basamak sağlık hizmetlerinin eksikliğini ve bu eksikliğin ne kadar can alıcı olduğunu gözler önüne sermektedir. Koruyucu ve önleyici hizmetler yerine temele performans sistemini alarak tedavi yoğun hizmetleri ön plana koyan sağlık sistemi çökmüştür. Çökmüş bu sağlık sistemi pandemi sürecinde mesleki görev ve sorumluluk sınırlarını muğlaklaştırıp başka alanlardan ikame sağlık personeli çekilerek, deyim yerindeyse yama yapılarak yürütülmeye çalışılmıştır.

Özetlemek gerekirse; pandemi, reklamı yapıldığının aksine iyi yönetilen bir süreç olmadığı gibi,
*Birinci basamak sağlık hizmeti eksikliğinde panikle alınmış kararlar doğrultusunda ilerlemiş,
*Sağlık emekçilerinin fikirleri dikkate alınmamış,
*Tek gecede yapılan görevlendirmelerle sağlık emekçileri görev tanımı dışındaki alanlarda çalışmaya mecbur bırakılmış ve kendi mesleki vasıflarını yitirerek bir ara eleman haline gelmiş,
*Sağlık emekçilerinin özlük hakları tırpanlanmış,
*Sağlık meslek örgütleri ve sendikalar sürece dahil edilmemiştir.
Haliyle hastalar gözünde bir prestij çalışması olmaktan öteye geçememiştir.

Pandemiyle birlikte performansa bağlı, birinci basamak sağlık hizmetleri bakımından eksik, etkili bir sevk zincirinden yoksun sağlıkta dönüşüm programının hem sağlık emekçisi hem hastalar için sağlıksız olduğu bir kez daha anlaşılmıştır. Performansa dayalı sağlıkta dönüşüm programı bir halk sağlığı sorunudur ve kaldırılmalıdır.

 

 


*Filyasyon çalışmalarında görevli bir toplumcu diş hekimi.

ŞUNLAR DA HOŞUNUZA GİDEBİLİR