Ağız-Diş Sağlığı Hizmetlerinde ve Diş Hekimliğinde Gerçekleşen Dönüşüm

tarafından tdh
0 Yorum Yap

Geçtiğimiz aylarda Toplumcu Diş Hekimleri olarak bizim de katıldığımız “Türkiye’de Ağız-Diş Sağlığı Hizmetlerinde ve Diş Hekimlerinin Çalışma Yaşamında Gerçekleşen Dönüşümü Anlamak: Niteliksel Bir Araştırma” başlıklı, kapsamı oldukça geniş bir çalışma raporu yayınlandı. Prof. Dr. Zeliha A. Öcek’in koordinatörlüğünde gerçekleştirilen bu çalışma, ADSM’de, TSM’de, kendi muayenehanesinde veya özelde ücretli çalışan gibi mesleğini çeşitli biçimlerde icra etmekte olan çok sayıda diş hekiminin kendi mesleğine ve daha genel anlamda sağlığın geçirdiği dönüşüme dair görüşlerini derleyip bunlar üzerinden ulaştığı sonuçlar itibariyle bütün diş hekimlerinin içinde bulunduğu süreci yine diş hekimlerinin kendi ağzından ortaya koymaktadır. Özellikle ücretli ve genç diş hekimlerinin (meslekte 10 yılını doldurmamış) yaşadıkları belirsizliklere yönelik beyanları, bizim de çok kereler tanımlamaya çalıştığımız bu durumu çarpıcı bir şekilde gözler önüne sermektedir.

Mevcut sağlık yönetiminin toplumun ağız ve diş sağlığında kritik önemde olan koruyucu hizmetlere yaklaşımı, bu alanda çalışan diş hekimleri tarafından yine bu çalışma raporunda özetlenmektedir. Koruyucu ve tedavi edici hizmetlerin bütüncül bir şekilde ele alınmaması, kurumlar arası koordinasyonsuzluk, konuyla alakalı hem toplum nezdinde hem de diş hekimleri arasında yaşanan bilgi karmaşası gibi faktörler zaten fazlasıyla kısıtlı olan koruyucu sağlık hizmetlerinin verimsizleşmesine neden olmaktadır. Tedavi edici hizmetlerin sunumuna bakıldığında ise nitelikten çok niceliğe önem verildiği, kamu hastanelerinde performans baskısı nedeniyle bu durumun daha belirgin biçimde yaşandığı, çalışmaya katılan diş hekimlerinin deyişiyle “vicdan ile cüzdan arasına sıkışmanın” ne sağlık çalışanlarına ne de toplumun genel olarak sağlığına iyi gelmediği anlatıcılar tarafından tespit edilmektedir.

Çalışmaya katılan diş hekimlerinin çok azının “Sağlıkta Dönüşüm Programı” hakkında net bir bilgiye sahip olması ve bunun genel olarak kapitalist işleyişle ilişkisini kurabilmesi raporun bir başka önemli çıktısı olmuştur. Çalışmanın son bölümünde, diş hekimlerinin karşılarında bir muhatap bulup sorunlarını anlatabilmeye ve meslektaşlarıyla yan yana gelmeye ne kadar ihtiyaç duyduklarını belirtmeleri ise, bozulan meslek örgütü – üye ilişkisinin hangi noktadan nasıl tekrar kurulabileceğini bir kez daha hatırlatması anlamında oldukça kıymetlidir. Bu nedenle aşağıda paylaştığımız çalışmanın okunması, yaygınlaştırılması ve yeni çalışmalarla desteklenmesi hepimizin yararınadır.

 

*Çalışma raporunun tamamı için: http://www.tdb.org.tr/tdb/v2/yayinlar/Cesitli/TDB_ADS_Niteliksel_Bir_Arastirma.pdf

ŞUNLAR DA HOŞUNUZA GİDEBİLİR