Filyasyon Ekiplerinin Yetkileri ve Halk Sağlığı – Meçhul Diş Hekimi*

tarafından tdh
0 Yorum Yap

Mart ayından bu yana devam eden salgın sürecinde, filyasyonun nasıl başladığı ve şuan nasıl devam ettiği, sağlıkta dönüşüm programının ne olduğunu gözler önüne sererken; halk sağlığının ne derece önemsendiğini göstermesi açısından da kritik öneme sahiptir. Sağlık bakanının ‘dünyanın hiçbir yerinde böyle bir sistem yok’ dediği, başkaca yapılan çeşitli açıklamalarda da covid kapsamında neredeyse her görevi yapması beklenen filyasyon ekiplerini kapsamlı olarak inceleyelim.

Salgının sözüm ona en yetkilileri filyasyon ekipleri kimlerden oluşuyor?
17 Mart tarihli Sağlık Bakanlığı yazısıyla ADSM/ADSH’larda acil işlemler dışındaki elektif diş tedavilerinin ertelenmesinin ardından Mart ayının son haftası Türkiye’de binlerce diş hekimi, diş klinik yardımcısı ve ağız-diş sağlığı teknikeri ilçe sağlık müdürlüklerinde filyasyon ekiplerinde görevlendirildi. Eylül ayından itibaren artan vakalarla birlikte filyasyon ekiplerinin de sayısı artırılarak anestezi teknikerleri, bir kısım pratisyen-asistan hekimler ve sağlık memurları da ekiplere dahil edildi. Yani sağlık bakanının hiçbir ülkede yok bizde var diye övündüğü filyasyon ekipleri, birinci basamak sağlık hizmetiyle ilgisi olmayan alanlarda çalışan sağlık çalışanının sahaya çekilmesiyle oluşturulmuş ve birkaç yazıyla yetkilendirilmiş “toplama” ekiplerdir.

Bu ekiplerin rutin çalışmasına ve yetkileri dışında yaptıkları işlere bakalım:
Sürecin başında sadece PCR sürüntü testi için numune alınmasında görevli olan filyasyon ekipleri şu an neler yapıyor?

*Pozitif hastaları tek tek arayıp test sonuçlarını bildiriyor.

*Aranan pozitif hastaların temasta oldukları kişileri tek tek öğrenip temaslı listesi hazırlıyor.

*Temaslı olarak kaydettikleri kişilerin belirtisi olup olmadığını öğreniyor, ona göre numune alıyor.

*TÜİK sürveyans taramalarını gerçekleştirmek için 1 hemşire eşliğinde kapı kapı dolaşıp numune alıyor, aldıkları numunelerin laboratuar kaydını yapıyor, hastaya kapıda anket düzenliyor.

*Düzenli olarak kurum taramalarına gidiyor, tek seferde en az 250-300 numune alıp dönüyor.

*Pozitif hastalara ve temaslı kişilere, hastaların genel tıbbi durumlarını, sistemik hastalıklarını, kullandığı diğer ilaçları bilmeden, hastanın e-nabız kaydını görmeden, hatta hastayı bile görmeden telefonla ilaç düzenliyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün çeşitli yayınlarında Covid-19 tedavisi için şüpheyle yaklaştığı hidroksiklorokin içerikli plaquenil ve favipravirden oluşan ilaçları pozitif hastalara ve temaslı kişilere veriyor.

*FİTAS (Filyasyon İzolasyonTakip Sistemi) uygulaması üzerinden bu ilaçları hastalara teslim ettiklerine dair bilgileri girip hasta ve temaslı onamlarını hastanın adresinde alarak, hasta kaydını kapıda bitiriyor. Çünkü FİTAS’ta bulunan navigasyon özelliği sayesinde tüm ekiplerin nerede olduğu takip edilebiliyor. Sağlık Bakanlığı böylece koronavirüs yayılımının önüne geçmek için gerekli kamusal önlemleri alıp pozitif ya da temaslıyı izlemek yerine filyasyon ekiplerini izliyor.

*İlden ile farklılık gösteren çalışma şekli ve saatleri, ilçeden ilçeye de farklı olabiliyor. Sahada yürütülen filyasyon her ilçe sağlık müdürünün kendi inisiyatifinde ilerliyor. Filyasyon ekiplerinin sürece yönelik öneri ve talepleri dikkate alınmadığı gibi günlük 12 saatleri bulan mesailerle gece 23.00’lerde tabiri caizse “gün sonu” almak gibi günlük vakayı saat 24.00’te kapıda sıfırlamak adına ekipler vatandaşın evine gönderiliyor.

*Pozitif ya da temaslı kişilerin iş göremezlik raporları da filyasyon ekipleri tarafından düzenleniyor.

Filyasyon ekipleri tüm bu işleri yaparken kendi mesleki sorumluluk alanlarında olmadıkları için sahip oldukları tüm özlük haklarını da kaybetmiştir. Mola ve dinlenme hakları elinden alınan ekipler hafta sonu, resmî tatil ve bayramlarda da çalıştırılmaktadır. Ayrıca vaka bitirme üzerine kurulu sistemde belli bir mesai saati kavramı da bulunmamaktadır.

Tüm bu tablo göz önünde tutulduğunda önümüze yanıtlanması gereken birkaç soru çıkıyor:
*Başka alanlarda görevli birçok sağlık emekçisinin, kendi alanlarından koparılarak eksik olan birinci basamak sağlık hizmetlerinde, teorik/pratik bilgi birikimleri ve sorumluluk alanları göz ardı edilerek ardı ardına çıkarılan yazılarla yetkin kılınması ne kadar doğrudur?

*Bir şekilde yürütülen filyasyon çalışmalarını aslında kim yapmalıydı? Sahadaki filyasyon ekiplerinin yaptıkları işler hukuka uygun mudur, etik midir? Gerekli kamusal önlemlerin alınmadığı şu süreçte devam eden filyasyon çalışmaları anlamlı mıdır?

*Yetkileri dışında birçok iş yapmak zorunda kalan ekiplerin yaptığı işlerin halk sağlığı açısından sonuçları nelerdir? Özellikle covid tedavisinde filyasyon ekipleri tarafından uygulanan ilaçların uzun dönem etkileri, sonuçları hakkında sağlık bakanlığının bir öngörüsü var mıdır?

*Koca bir öngörülemezlikle yürütülen pandemi sürecinde filyasyon uygulamaları daha ne kadar devam edecek ve bu ekiplerde çalışan sağlık çalışanları ne zaman kendi görev yerlerine dönecektir?

*Sağlık Bakanlığı yaklaşık 8 aydır vatandaşın kamudan aldığı ağız-diş sağlığı hizmetlerini acil tedaviler dışında askıya almıştır. Bu durum uzun vadede çeşitli sistemik hastalıklara da yol açabilecektir. Bunlar göz önüne alındığında, halkın ağız-diş sağlığı daha ne kadar ötelenecek, diş hekimleri yetkisi dışında işleri yapmaya daha ne kadar devam edecektir? Pandemi döneminde özel hastaneler ve özel ağız-diş sağlığı poliklinik/kliniklerinde ağız-diş sağlığı hizmeti devam ederken kamuda neden kısıtlanmıştır?

*Aile hekimliği sistemi bu ülkede kaçıncı basamak sağlık hizmeti kapsamına girmektedir? Bölge tabanlı değil liste tabanlı olan aile hekimliği sistemi işlemekte midir? Pandemi kapsamında covid pozitif/temaslı ilaç ve filyasyon uygulamaları bakımından eksik bir aile hekimliği sistemi bize ne ifade etmektedir?

Toparlamak gerekirse;  filyasyon uygulaması, yetkisi dışında çalıştırılan birçok sağlık emekçisi üzerinden, halk sağlığı açısından tehlike arz edecek şekilde ilerlemektedir. Filyasyon ekiplerinde mesleki sorumluluk ve yetki alanları dışında görevlendirilen tüm sağlık personeli ivedilikle kendi mesleki alanına dönmeli, filyasyon uygulaması geçici görevlendirmelerle değil olması gerektiği gibi, birinci basamak sağlık hizmeti personeli tarafından verilmelidir.

Kâğıt üzerinde birinci basamak sağlık hizmeti kurumları olan aile sağlığı merkezleri ile ilçe sağlık müdürlükleri bünyesindeki toplum sağlığı merkezleri birinci basamak sağlık hizmeti bakımından oldukça eksiktir. Birinci basamak sağlık hizmetleri şu an olduğu gibi değil, mahalle-bölge tabanlı ve bünyesinde birçok branştan sağlık çalışanını barındıran kompleks bir ekip tarafından verilmelidir. Birinci basamak sağlık hizmetleri bakımından birkaç yönüyle eksik, performansa bağlı aile hekimliği sistemi terk edilmelidir. Hükümet tarafından tahsis edilmiş, kira ve tüm giderleri hükümetçe karşılanan, hem hizmeti sunanlar hem hizmeti alanlar açısından gerekli koşulların sağlandığı, deprem güvenceli mekânlarda, yeterli sayıda personelle ekip halinde sunulan, poliklinik tedavilerini değil, koruyucu ve önleyici sağlık hizmetlerini önceleyen birinci basamak sağlık sistemi oluşturulmalıdır.

Unutulmamalıdır ki; şimdiki haliyle devam eden sistemde tüm sağlık emekçileri ve halk uygulanan yanlış sağlık politikalarının altında kalmaktadır. Bu görülmeden yapılmış, yapılacak her açıklama sağlık emekçilerini karşı karşıya getirecektir. Yazı boyunca aktarılan tablodan ve tespitlerden uzaklaşarak her görevin, yetkisi dışında filyasyon ekiplerine yüklenmesi, gerçekleri kapatamayacağı gibi halk sağlığı adına önüne geçilmesi mümkün olmayan çok yanlış sonuçlar doğuracaktır.

 

 


*Filyasyon çalışmalarında görevli bir toplumcu diş hekimi.

ŞUNLAR DA HOŞUNUZA GİDEBİLİR