Yüzde 99.9 Hangi Filyasyonun Oranı? – Meçhul Diş Hekimi*

tarafından tdh
0 Yorum Yap

11 Mart 2020’de ilk vakanın açıklanmasının ardından salgınla ilgili pek çok terim ve uygulama da hayatımıza girdi. Çoğu kelime de salgını yönetenler tarafından yeniden anlamlandırıldı. Mesela hep birlikte hasta ile vakanın ayrı olduğunu öğrendik. Günlük açıklanan tablodaki sütunlar zenginleşti. Ağır hasta diye bir kavramımız var artık örneğin ama tam olarak ne ifade ettiğini hala bilemiyoruz. Ve tabi salgının en popüler kelimelerinden birisi: Filyasyon.

Salgınla birlikte en yoğun duyduğumuz kelimelerden birisi oldu filyasyon. Sağlık Bakanı dilinden düşürmedi; filyasyon ekiplerinin neler yaşadığı, aslında hangi meslekten oldukları, sahadaki zorluklar, o kıyafetlerin içinde saatlerce nasıl çalıştıkları, ne yaptıkları, bu kadar yoğun vakayla nasıl başa çıktıkları çok merak edildi. Çokça haber, röportaj yapıldı, hala da yapılıyor. Sitede yayınlanan önceki yazılarımda filyasyon ekiplerinin neler yaptığını birçok farklı açıdan anlatmaya çalışmıştım(1).

Peki, bilimsel literatürdeki tanımıyla bugün sahadaki uygulamaları tarif etmek için bakanlığın kullandığı filyasyon aynı şey mi?

Epidemiyoloji disiplinindeki anlamıyla filyasyon, salgına yol açan bulaşıcı hastalığın kaynağını bulmak için yapılan geriye dönük çalışmaların bütünüdür. Hastalığın çıkış noktası olan ilk olgunun, bu olguyla temas eden kişilerin veya başka olguların bulunmasına yönelik araştırmalar ve tespitlerdir.  Sahada şu an aktif yürütülen filyasyonda neler oluyor?

Filyasyon ekipleri birçok farklı meslek grubundan oluşuyor. Diş hekimleri, veri giriş çalışanları, ağız-diş klinik yardımcıları, anestezi teknisyenleri, sağlık teknikerleri, tıp hekimleri, asistan hekimler gibi sürekli değişen geçici kadrolarla ilerliyor; hemen hepsi birinci basamak sağlık hizmetlerinde çalışmayan, daha önce saha çalışması ya da böylesi bir saha araştırması yapmamış sağlık emekçileri.

Ekiplerin sahada yaptıkları işleri kabaca pozitif vaka ve temaslı takibi olarak adlandırabiliriz. Ekipler kendilerine tanımlanan FİTAS (Filyasyon İzolasyon Takip Sistemi) adı verilen bir sistem üzerinden pozitif hastalara en kısa sürede ulaşıp COVID-19 tedavisi için ilaç düzenliyor, ilacını kapısına kadar gidip kendisine teslim ediyor, pozitif hastanın temasta olduğu kişileri öğrenip kaydını yapıyor ve test alıyor. Temaslı tespiti ise bilimsel anlamda filyasyon diyebileceğimiz şekilde ilerlemiyor. Salgını kontrol altına almak için gerekli ve yeterli kamusal önlemlerin alınmamış olması filyasyonu anlamsızlaştırıyor. Örneğin, toplu taşımayla işe gitmek zorunda olan ya da iş yerinde kalabalık yemekhanelerde diğer çalışanlarla yan yana yemek yiyen bir kişi hastalığı nereden aldığına dair sağlıklı bir veri verememektedir. Şu an yürütülen temaslı takibi, pozitif kişinin hastalığı nereden kaptığından çok kimlere bulaştırabileceği üzerinden ilerliyor ve COVID-19 pozitif kişi çoğunlukla evde birlikte yaşadığı kişilerle birlikte karantinaya alınıyor. Yani COVID-19 pozitif kişiye hastalığın kaynağı gibi yaklaşılıyor. Temaslı takibinde dahi sistemsel sıkıntılar yaşanıyor. Örneğin, aynı hanede çift doz aşılanmış bir birey var ise sistem onu bağışık kabul ediyor ve çift doz aşıdan 14 gün sonra temaslı eklenmiyor. Ya da mesela 4 kişilik bir ailede birkaç hafta arayla 2 kişi pozitif çıktığında hastalığı geçirmeyen diğer 2 kişi ilk pozitif vaka ile karantinaya girdikleri için tekrar temaslı karantinasına girmiyor. Şu an açıklanan %99.9’luk “filyasyon başarısı” aslında ekiplerin kapıya kadar gidip pozitif kişiye kısa sürede ilacını teslim etme oranıdır. Salgını hastanelerde karşılayan bir sağlık sisteminde filyasyonun amacı da hastalığı önlemek yerine tedavi etmek oluyor. FİTAS’ta yer alan navigasyon özelliği sayesinde ekiplerin hastaların evine gidip gitmediği kontrol edilebilmektedir. Yani salgın yönetimi hastalığın kaynağının hareketini önlemeyi hedeflemek yerine filyasyon ekiplerini takip etmeyi amaçlamaktadır. Salgının başından beri bilimsel hiçbir kritere uymayan ve yalnızca adı filyasyon olan bu uygulama her ilde hatta aynı ilde ilçeler arasında bile farklılık göstermektedir. Bazı şeyler değişse de esas amaç hastanın sisteme pozitif düşmesinin ardından ilaç bekleme süresini minimumda tutmak, o hastaya hemen ulaşmak ve ilacını kapısına götürüp teslim etmek, aynı hane içindeki kişileri temaslı olarak kaydedip karantinaya almaktır.

Salgınların önlenmesinde çok önemli olan filyasyonun gerçek anlamıyla ve bilimsel kriterlere uygun yürütülebilmesi için öncelikle hareketliliği ve bulaşı azaltacak, ardından hastalığın kaynağına ulaşmayı kolaylaştıracak sosyal destekli kamusal önlemlerin alınması gerekmektedir. Sonrasında:

–Etkili bir birinci basamak sağlık sisteminin yürütülüyor olması,
–Her birimin başında filyasyon çalışmalarının uygun bir şekilde yürütülmesinden sorumlu, bu alandaki çalışmalar için gerekli formasyonu olan ekip üyelerinin bulunması,
–Halihazırda sahadaki ekiplerin de yeterli eğitimi alması, sahada yaptıkları işe uygun olarak hazırlanması ve çalışan eksiğinin yeni atamalarla kapatılması gerekmektedir.

Toparlamak gerekirse; Sağlık Bakanı’nın dilinden düşürmediği filyasyon ekipleri aslında ilaç teslim ve temaslı kayıt ekipleridir. Yapılan iş temaslı takibidir. Vurgulanması gereken bir diğer nokta da filyasyon ekiplerinin 1 yılı aşkın süredir kendi mesleki yetki ve sorumluluk alanlarının dışında çalışmasıdır. Sahada söz sahibi ve yetkinliği olmayan ekipler yalnızca yap denileni yapmaktadır. Terimlerin anlamlarıyla oynayıp bilimsel kriterlerden uzak bir oran açıklamak başarı değil algı yönetimidir. Şu haliyle önümüzde duran tabloyu tersine çevirmek için atılması gereken ilk adım en acil bir şekilde sosyal destekli kamusal tedbirlerin alınmasıdır.

 

 


(1) https://www.toplumcudishekimleri.com/filyasyon-ekiplerinin-yetkileri-ve-halk-sagligi-mechul-dis-hekimi/

*Filyasyon çalışmalarında görevli bir toplumcu diş hekimi.

ŞUNLAR DA HOŞUNUZA GİDEBİLİR